ALİ EKŞİ - İMTİHAN OLUYORUZ - İMTİHANINIZI KAYBETMEYİN
  Sultan Selim - Şah İsmail
 

15 Yıldır Kur'an ı derinden araştırıyorum.
Beş yıldır ise Kur'an kaynaklı öğrendiklerimi paylaşıyorum.
Her insanın hatası olduğu gibi, benimde hatam olabilir.
Saygı çerçevesinde benimle tartışanlara saygı duyuyorum.
Bana hakaret edenlere.....
Cevabımın Dünyada değil, Mahşerde olacağını bildiriyorum.
Ve onlara aşağıdaki hikayeyi hediye ediyorum.

Sultan Selim zamaninda, Iran Şahı İsmail kiymetli mücevherlerle süslü bir sandik hediye gönderiyor,Sultan Selime. Sandık açılıyor. İçinden çeşit çeşit değerli taşlar, kıymetli atlas, kadife kumaşar çıkıyor. Fakat bir de pis bir koku yayılıyor. Dehşet bir koku, herkes burnunu tikiyor.Neyse en alttaki bohçadan insan pisliği çıkıyor.. Yani Osmanlı'ya büyük bir bir hakaret ediliyor!!!!! Cihan Padisahı emir veriyor, herkes düşünsün, buna ince bir sekilde cevap vermemiz gerekir.
Ve padişahı yine çözümü kendisi buluyor. Ayni şekilde değerli mücevher ve kumaşlarla süslü bir sandik hazirlatiyor. İçine o zamanın Osmanlı Istanbul´unda imal edilen gül kokulu en nadide lokumlardan bir kutu hazırlatiyor, en altina da küçük bir kağıt ve bir satir yazi ekleyip gönderiyor. Sah sandığı açıyor. Halılar,değerli taşlar... Açtıkça güzel bir koku ve en altta bir kutu lokum. Anlam veremiyorlar tabii. Bizim elçi yiyor önce,zehirsiz olduğunu göstermek için, sonra oradakilere ikram ediyor. lokum bittikten sonra kutunun içindeki notu Sah İsmail okuyor: "Biz biliriz ki,herkes yediğinden ikram eder."

 
  Bugün 5 ziyaretçi (57 klik) kişi burdaydı!  
 

Allah'ım! Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol