ALİ EKŞİ - İMTİHAN OLUYORUZ - İMTİHANINIZI KAYBETMEYİN
  Aklı Kullanmak.
 

......AKLI KULLANMAK.....
& İnsanoğlu Dünya menfaatları için aklını kullanmayı çok iyi becermiştir.
İş Ahireti kazanmaya gelince, çoğu aklını kaybedivermiştir.
Allah YUNUS 100 de '' Allah, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar. ''' buyurmaktadır.
Bu Ayete göre bir insanın en önceliği aklını kullanmak olmalıdır.

& Secde 4 Ayetinin ilk cümlesine bakarak basit bir akıl kullanması yapalım.

-----SECDE : 4. Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?
-----SECDE : 4. Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı evrede yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?

& Secde 4 Ayetin ilk cümlelerinde bir Mealde 'altı gün, diger Mealde ise 'altı evre' kelimeleri kullanılmıştır.
İkiside birbirinden farklıdır.
EVRE : Bir işte, bir olayda birbiri ardınca beliren değişik durumların her biri, bir işin, bir olayın her bir aşaması.
GÜN : Dünyanın kendi ekseni çevresinde bir kez dönmesiyle geçen yirmi dört saatlik süre.
Günlerin hepsi birbiriyle eşittir. Fakat evreler zaman ve kademe olarak birbirlerinden farklı olabilir.
Demek oluyor ki. Evre ile gün aynı değildir.
O zaman ikisinden birisi muhakkak yanlıştır.

& Aklımızı çalıştıralım.
Bizim bildiğimiz 'Dünyanın kendi ekseni çevresinde bir kez dönmesiyle geçen yirmi dört saatlik süre' dünyaya ve dünyaya yaşayanlara aittir. Bundan güneş etkilenmez. Ay ise dünyanın güneş ile Ay arasına girmesiyle etkileniyor.
Gün olayı dünyayı etkilediği gibi evreni etkilememektedir.
Ayete göre Allah önce gökleri ve sonra yerleri yaratıyor.
Sonra ikisi arasındakileri yaratıyor.
Yani bizim bildiğimiz gün Dünya ile birlikte üçüncü sırada yaratılıyor. Yaratma bittikten sonra dünyaya haraket vermek süretiyle gün oluşuyor.
Yani Kainat ve Dünya yaratıldıktan sonra gün işlemeye başlıyor.
O halde bu ayette geçen kelimeleri altı gün olarak Meal etmek doğru değildir.
Aklını daha iyi kullanan birisi çıkmadığı müddetçe Meal ''altı evre'' olmalıdır.
Bunu örnek olarak verdim. Evre veya gün olması Mahşeri hayatımıza etki etmez.

& Şimdi gireceğimiz konu ise Mahşeri hayatı direk etkiler.
Ayetin ikinci cümlesi.
''Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur.''
Aslında bu cümleyi anlamamız için aklımızı çalıştırmaya gerek yoktur.
Fakat uydurulan hadisler, bizleri bu cümleyi düşünmeye sefketmiştir.
Hayat boyu bir yanlışı doğruymuş gibi yaşıyorsun.
Doğru ortaya çıkınca şaşırıp kalıyorsun.
Yanlışı din halıne getirenlerin doğruya dönmesi zor oluyor veya hiç olmuyor.
Günde üç-dört saat çalışarak bunları ortaya çıkartıyoruz
Karşılığında hakaret işitiyoruz.
Beklentimiz sadece Allah ın Rızası olduğu için;
Yine yılmıyoruz.

-----ZÜMER : 44. De ki: Bütün şefâat Allah'ındır. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra O'na döndürüleceksiniz.

& Zümer 44 te aynı ifade.
Her insanın anlayacağı biçimde...

-----YUNUS : 18. Onlar Allah'ı bırakıp kendilerine ne zarar ne de fayda verebilecek şeylere tapıyorlar ve: Bunlar, Allah katında bizim şefaatçılarımızdır, diyorlar. De ki: "Siz Allah'a göklerde ve yerde bilemeyeceği bir şeyi mi haber veriyorsunuz? Hâşâ! O, onların ortak koştuklarından uzak ve yücedir."

& Dikkat!!!
Hayati tehlike!
Yunus 18 de Allah tan başkasından şefaat istemeyi tapmak ve ortak koşmak olarak bildiriyor Rabbimiz...
Peygamberde olsa farketmez.
Çünkü Allah Peygamber istisna demiyor.

-----EN'AM : 94. Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi teker teker bize geleceksiniz ve (dünyada) size verdiğimiz şeyleri arkanızda bırakacaksınız. Yaratılışınızda ortaklarımız sandığınız şefaatçılarınızı da yanınızda göremeyeceğiz. Andolsun, aranız açılmış ve (ilah) sandığınız şeyler sizden kaybolup gitmiştir.

& Enam 94 te şefaatçı ortaklar ile ortak koşanların Mahşerde karşılaşacağı durumu anlatıyor Rabbimiz.
Daha ne yapsın.
Her şey açık, seçik ortada.
Bu Ayetlere rağmen bazı insanlar ezberledikleri yanlış nakaratları papağan gibi söylemekten geri durmuyorlar.

-----TEVBE : 113. (Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara.

Yukarda Allah tan başkasından şefaat istemeyi ortak koşmak olarak öğrendik.
Tevbe 113 te ise ortak koşanlara rahmet okumayı Allah müminlere yasaklamıştır.

-----NİSA : 48. Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.

& Nisa 48 de ise ortak koşarak Mahşere gidenlere af olmadığını Rabbimiz bizlere bildirmektedir.

& Secde 4 ün son cümlesinde ise;
''Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?''
Bu kadar delilden sonra;
Hala aklınızı kullanmayacakmısınız.!!!

& Son!

-----BAKARA : 159. İndirdiğimiz açık delilleri ve kitapta insanlara apaçık gösterdiğimiz hidayet yolunu gizleyenlere hem Allah hem de bütün lânet ediciler lânet eder.

-----BAKARA : 174. Allah'ın indirdiği kitaptan bir şeyi gizleyip onu az bir paha ile değişenler yok mu, işte onların yeyip de karınlarına doldurdukları, ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah ne kendileriyle konuşur ve ne de onları temize çıkarır. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır.

 
  Bugün 5 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!  
 

Allah'ım! Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol