Kırkta bir zekat yalanı!
Kur'an da kırkta bir diye bir zekat açıklaması yoktur.
Kur'an da olmayan bir şeyi ise, varmış gibi açıklamak Allah a iftiradır.
Allah a iftira atanın ise Yunus 69 da bildirildiği gibi kurtuluşu yoktur.
Eleştirecek insanlar önce yazacağım Ayetlere cevap verebilirler.
Veya bu Ayetleri kabul etmeyebilirler.

BAKARA : 219. Sana, şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük bir günah ve insanlar için bir takım faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. "İhtiyaç fazlasını" de. Allah size âyetleri böyle açıklar ki düşünesiniz. (Kur'an)

Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar. "İhtiyaç fazlasını" de.
Bakara 219 daki bu cümleye göre Allah yolunda ihtiyaç fazlasını harcamamız öğütlenmiştir.
Oysa bizlere zekat ihtiyaç fazlazlası değil kırkta biri olarak öğretilmiştir.

NAHL : 71. Allah kiminize kiminizden daha bol rızık verdi. Bol rızık verilenler, rızıklarını ellerinin altındakilere verip de bu hususta kendilerini onlara eşit kılmazlar. Durum böyle iken Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar? (Kur'an)

Bu Ayete göre Allah açık bir şekilde eşitlik istiyor.
Bu Ayet in muhatabı bizleriz.
Fakat her nedense Yahudiler uygular.
Bir tane fakir Yahudi bulamazsın.

TEVBE : 34. Ey iman edenler! (Biliniz ki), hahamlardan ve râhiplerden birçoğu insanların mallarını haksız yollardan yerler ve (insanları) Allah yolundan engellerler. Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!
TEVBE : 35. (Bu paralar) cehennem ateşinde kızdırılıp bunlarla onların alınları, yanları ve sırtları dağlanacağı gün (onlara denilir ki): "İşte bu kendiniz için biriktirdiğiniz servettir. Artık yığmakta olduğunuz şeylerin (azabını) tadın!" (Kur'an)

Tevbe 34 te Allah Hahamları örnek vererek;
Bizlerinde onlar gibi olmamamızı ister.
Bizim hocalar ne diyor.
Altını ve gümüşü istediğiniz kadar biriktirin.
Kırkta birini zekat olarak verin. Herşey tamam.
Allah ise '''Altın ve gümüşü yığıp da onları Allah yolunda harcamayanlar yok mu, işte onlara elem verici bir azabı müjdele!''' demektedir.
Tevbe 35 te ise biriktirenin cezası bildirilir.

MEÂRİC : 15. Fakat ne mümkün! Bilinmeli ki, o (cehennem) alevlenen bir ateştir.
MEÂRİC : 16. Derileri kavurup soyar.
MEÂRİC : 17. Yüz çevirip geri döneni, (kendine) çağırır!
MEÂRİC : 18. (Servet) toplayıp yığan kimseyi!. (Kur'an)

Bu Ayetlere göre ise mal veya servet toplayıp yığanı cehennem kendisine çağırır denmektedir.
Yani kırkta birisini ver kurtul diye bir şey yok.

BAKARA : 261. Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz dane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah'ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir.
(Kur'an)
BAKARA : 245. Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlık veren de bolluk veren de Allah'tır. Sadece O'na döndürüleceksiniz.
(Kur'an)

TEBBET : 1. Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.
TEBBET : 2. Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
TEBBET : 3. O, alevli bir ateşte yanacak.
TEBBET : 4. Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).
TEBBET : 5. Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde. (Kur'an)

Ebu Leheb mal yüzünden cehennemlik oldu.
Yani dinin Asıl amacı maldır.

SEBE : 34. Biz hangi ülkeye bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklı ve şımarık kişileri: Biz, size gönderilmiş olan şeyi inkâr ediyoruz, demişlerdir. (Kur'an)

Neden varlıklı kişiler karşı çıkar.
Çünkü Asıl dava maldır.
Peygamberimiz ilk geldiğinde ne dedi.
Köleler azat olacak.
Zengin Müşrikleri karşı çıktı.
İhtiyaç fazlası verilecek dedi BAKARA 219 da söylendiği gibi.
Zengin Müşrikler karşı çıktı.
Yani zekat kırkta bir olsaydı. Müşrikler o kadar ayaklanmazdı.
Medineye hicret olayında ise;
Medineliler, Mekkeden gelenlerle mallarını yarı yarıya bölüştüler.

Kırkta bir nereden çıktı.
Bu konu ile ilgili bir sürü yazı okudum.
Kur'an Ayetlerine en uygun olanı sizinle paylaşacağım.
Allah ın BAKARA 219 da emrettiği gibi ihtiyaç fazlasını isteyen Peygambere karşı Ebu Leheb kırkta bir vermeyi teklif etmiştir.
Yani kırkta bir zekat Ebu Leheb kaynaklıdır.
Savaşlar oluyor.
Müslümanlar kazanıyor.
Ebu Leheb yanlızlaşıyor.
Peygamberimiz vefat ettiğinde bazı kabileler bu zekatı ödemek istemezler.
Bu sebeple Müslümanlar arasında savaşlar başlar.
Savaşları bitirmek için orta yol bulmak isterler.
İşte o zaman kırkta bir zekat doğar ve bu güne kadar devam eder.
Yani Ebu Lehebin teklifi;
Bugün İslamiyetin Ana maddesi.....

Son;
Peygamberimizin zamanında zekat kurumunu mescitler ayakta tutarmış.
Bugün mescitleri temsilen camiler zekat kurumundan bihaber yaşıyor.
Çünkü topladıkları paralar kendi israflıklarına yetmiyor.

Bu kurumu Ayakta tutmaya çalışan Akrabamız Kurtköy Muhtari Hüseyin Ekşiyi kutluyor. Çalışmalarının devamını diliyorum.
Bütün muhtarlara ve camilere örnek olmasını cani gönülden temenni ediyorum.