____Salavat zinciri____
& Ülkemize bir felaket geldiğinde;
İsrail Flistine saldırdığında;
Dünyada bir Müslüman zulüm gördüğünde;
Mesajlarda, meyillerda, sayfalarda;
Salavat zinciri.
Allah her zaman elimizi taşın altına koymamızı ister.
Fakat oturduğu yerden dua veya salavat göndererek Müslümanların tembelliği hayat biçimi haline gelmiş zaten.
& Oturduğu yerden salavat gönderecek;
Bütün işler düzelecek.
Dünyadaki Müslümanların halleride ortada.
Düzelen bir şey varmı!!!
& Salavat nereden geldi!
Salavat çekip oraya buraya gönderenler hiç merak ettilermi!
Onlar merak etmedikleri gibi;
Bizler merak edip araştırmamızada kızıyorlar.
Aslında korkuyorlar.
Yıllarca yaptıkları bunca salavatların boşa gitmelerinden korkuyorlar.
--------AHZAP : 56 . Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.
& Ahzap 56 ya baktığımızda salat kelimesi Arapça bir kelime olup olduğu gibi çoğu Meallerde yazılmıştır.
Neden Türkçeye çevirilerek yazılmamıştır diye bir soru her beynini kullanan insanın aklına gelmesi gerekmez mi!
Bizim aklımıza geliyor ve araştırıyoruz.
salat konusunu yıllar önce araştırmıştım ve yazılarda yazmıştım.
Salat zincirleri devam ettiği sürece;
Bu yazıları yazmaya devam edeceğim.
& Kur'an a baktığımızda çoğu Meal eden hocalar bütün salat kelimelerini namaza çevirmişlerdir.
Ahzap 56 ya geldiklerinde bir faciayla karşılaşmışlardır.
Çünkü Ahzap 56 daki salatı namaza çevirdiklerinde şöyle bir anlam ortaya çıkacaktır.
----Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e namaz kılıyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona namaz kılın, selâm edin.----
Müslümanların akıllarına hemen şunun gelmesi lazimdır.
Salat kelimesimi namaz demek değildir;
Yoksa Ahzap 56 da geçen kelime salat değildir.
Yüzylllardır bu nane yenmiş.
Namaz kelimesini ele aldığımızda görüyoruz ki.
Namaz Arapça bir kelime değildir.
Türkçede bir kelime değildir.
Farsça bir kelime.
Yani biz Türkler bazı insanların bildiği gibi İslamiyeti Araplardan öğrenmedik.
Gerçek şu ki Farslardan öğrendik.
Namaz kelimesi bizlere Farslardan olduğu gibi geçmiştir.
Fakat Farslarda namaz kelimesi ibadetlerin toplamı için kullanılmıştır.
Şunu anlamamız gerekir ki!
Kur'an da namaz diye çevirilen salat kelimelerin hepsi namaz demek değildir.
Salat kelimesinin yanındaki eklere göre anlam değişikliğine uğrayabilen bir kelimeymiş.
Ahzap 56 da geçen salat kelimesinin anlamına konunun sonunda geçeceğiz.
Şimdi salavatın nereden geldiğine bakacağız.
-----Allah ve melekleri, Peygamber'e çok salevât getirirler. Ey müminler! Siz de ona salevât getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.
& Ahzap 56 da salat kelimesinin Arapça olarak olduğu gibi yazıldığını söylemiştik. Arapça salat kelimesine bir hece eklemeyle salavat haline getirmişlerdir.
Ayette geçen salat kelimesini salavat olarak sindirenler oldu.
Hiç Allah Peygambere salavat getirirmi diye düşünmeden...
Buna bizim halk arasında yuh artık denir.
Bazı hocalar Peygambere salavat getirtebilmek için.
Allah ı Peygambere salavat getirttiler.
------AHZAP : 56. Allah ve melekleri peygambere destek oluyorlar. Ey iman edenler! Siz de peygambere destek olunuz, ona yürekten bağlılığınızı ifade ediniz
& Ahzap 56 da geçen Arapça salat kelimesinin Türkçeye çevirilmiş hali.
Neymiş Arapça ''Salat''.
Türkçe ''Destek olmak''
Ayete baktığımızda Allah ve Melekleri Peygamberimize destek oluyor zaten.
Buradaki emir Müminlerinde Peygamberimize destek olmasıdır.
Peki bizler Peygamberimize destek nasıl olacağız!
Peygamberimizin yaptığını yaparak.
Kur'an ı anlayacağız ve yayacağız.
& Şimdi salavat konusu nereden geldi diye bir soru sorulabilir.
- Kur'an dan değil.
- Salavat çekmeyelim mi?
- İster çek, ister çekme.
Fakat salavat çekmek hiç kimseyi fakirlikten ve zulümden kurtarmaz....
- Sen salavat çekmiyormusun?
- Hayır.
- Salavat çekmezsen Peygamberimiz şefaat etmez.
- SECDE : 4. Allah, gökleri ve yeri, ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulandır. Sizin için O’ndan başka hiçbir dost, hiçbir şefaatçi yoktur. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?
Düşünenlere ve aklını kullananlara yazıyorum.
Düşünsünler ve akılarını çalıştırıp Kur'an dan kontrol etsinler diye...