Allah Müslümana Yardım Etmiyor.
Eğer yardım etmiş olsaydı!

-----ÂL-İ İMRÂN : 160. Allah size yardım ederse, artık size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eğer sizi bırakıverirse, ondan sonra size kim yardım eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.

Müslümanları Al-i İmran 160 ta belirtildiği gibi;
Allah yardımından mahrum bırakmıştır.
Sebebi ise;
Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmadılar.
Allah ile araya şehler, aracılar soktular.
Sahte mevlanalar, tebrizi şemsler soktular
Sahte hadislerle Tirmiziler, Ebu Davutlar, Muslimler, Buhariler.
soktular.

-----NİSA : 75. Size ne oldu da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz!

Dünyanın her tarafında Müslüman çığlıkları var.
Duyan var.
Fakat müdahale edebilen bir İslam ordusu varmı!
Yok.
Allah bu insanların yardımına koşacak ordunun kurulmasını istiyor.
Fakat biz Müslümanlar Allah ın bizlere yapın dediği şeyi, dua ile Allah a havale ediyoruz.
Allah duamızıda kabul etmiyor.
Çünkü Allah;
''Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalıdırlar.'''
demesine rağmen Müslümanlar Allah ın yanına ortaklar ekliyorlar.

-----ENFAL : 65. Ey Peygamber! Müminleri savaşa teşvik et. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi bulunursa, iki yüze (kâfire) galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlamayan bir topluluktur.

-----ENFAL : 66. Şimdi Allah, yükünüzü hafifletti; sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi bulunursa, (onlardan) ikiyüz kişiye galip gelir. Ve eğer sizden bin kişi olursa, Allah'ın izniyle (onlardan) ikibin kişiye galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir.

Enfal 65-66 ya baktığımızda azınlık Müslümanlar, çoğunluk kafirlere galip gelmesi lazım.
Peki 9 milyon İsrailli 1.5 milyar Müslümanı nasıl sömürüyor.
Bu malesef gerçek.
Oysa olması gereken Kur'an daki değil mi!
Sizlere bir gerçek daha anlatayım.
Kur'an Arapça bir konuşma dili ile indirilmiştir.
Peygamberimiz tarafından Arapça olarak yazdırılmıştır.
Peygamberimizin vefatından sonra elli yıl içerisinde Kur'an a hereke ve uzatmalar eklenmiştir.
Kur'an düz okuma şeklinden çıkartılıp şarkı gibi okunmaya başlanmıştır.
Şarkı gibi okunan Kur'an insanları mest etmiştir.
Artık anlamı ile ilgilenilmemiştir.
Peygamberimizin vefatından 150 ile 200 yılları arasında Emevilerle başlamak üzere hadis dini ortaya atılarak, Kur'an iyice safdışı bırakılmıştır.
Bugün sadece merasım ve ölüler Kitabı olarak baktığmız Kur'an a; O günkü hazretler dediklerimiz sebep olmuştur.
Bugünkü Müslümanların durumlarınada onlar sebep olmuştır.

-----ÂL-İ İMRÂN : 103. Hep birlikte Allah'ın ipine (Kur'an'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın.

Bu Ayet hiç akıllardan çıkmamalıydı.
Mezhepler,
Tarikatlar,
Cemaatlar....
Bölündükçe bölündük.
Bu gruplardan olanlar Diyanet dahil, Kur'an a göre değil uyduruk sözde hadislere göre fetva veriyorlar.