ALİ EKŞİ - İMTİHAN OLUYORUZ - İMTİHANINIZI KAYBETMEYİN
  MEKTUP
 

== MEKTUP ==
Almanyada doğup büyüyen kardeşten Türkiyedeki fakir kardeşe bir mektup geliyor.
Yani adam ailesini bırakıp Almanyaya gurbete gidiyor.
Bir Alman bayanla evleniyor.
Almayada çocukları ve Türkiyede çocukları oluyor.
Zamanla adam vefat ediyor.
Almanyadaki çocuklarla, Türkiyedeki çocuklar birbirlerinden haberdar olamıyor.
Bu olaylara şahit olduk ve oluyoruz.
Fakat bu adam Türkiyedeki kardeşinden haberdar ki;
Mektup gönderiyor.
Mektubu alan Türkiyedeki adam;
Açıyor. Fakat mektup Almanca!
Anlamıyor.
Aklına bunu tercüme ettirmekte gelmiyor.
Çerçevelettirip duvara asıyor.
Her baktığında hüzünleniyor.
Hüzünlendikçede Almanyadaki kardeşine sevgi besliyor.
'''Vay bizi düşünmüş ve mektup yazmış''' diyede mırıldanıyor.
Çocuklarda babadan ne görmüşse onu taklit ediyor.
Artık ailede duvara asılı mektubun özel bir yeri bir maneviyatı vardır.
Baba bir gün vefat ediyor.
Çocukları ise babanın çok sevdiği o mektubu duvardan indirip mezarına okurken....
Tatile gelmiş bir Alman vatandaşı Türkün dikklatını çekiyor.
-- Burada ne okuyorsunuz?
-- Babama yıllar önce Almanyadaki amcamdan gelen mektubu çok sevdiği için babamın ruhuna okuyup üflüyoruz.
-- Bu mektupta ne yazdığını anlamıyormusunuz?
-- Hayır amca; Biz Almanca bilmiyoruz.
-- Ver bakalım şu mektubu size tercüme edeyim.
Sevgili kardeşim, ben Almanyadaki kardeşin.
Babam sağ iken sizden bahsetmişti. Bizim durumumuz burada çok iyi. Öğrenmiş bulunuyorum ki, sizin çocuklarınızı okutacak durumunuz yok. Size üç çocuğunuzuda okutabileceğin parayı Merkez Bankasına senin adına yolluyorum.

Burada görülüyor ki,
Adam Almanca bilmediği için mektubu anlayamamış.
Tercümede ettirememiş.
Parayı bankadan çekememiş.
Para zaman aşımına uğradığı için hazineye devredilmiş.
Çocuklarda okuyamamış.

Sizce böyle bir hikaye gerçek olabilir mi!
Yoksa çok saçmamı geldi.
Hayır... Hiçte saçma değil.

Şimdi konuya geçiyoruz.
Kur'an ı Kerim.
Bir ismi Zikir dir.
Zikretmek ise tespih çekmek değildir.
Kur'an ı okuyup, anlayıp yaymaktır.
Benim yaptığım gibi.
Her Müslümanın yapması gerektiği gibi.
Kur'an ın bir ismide Mektup tur.
Yani Allah ın kuluna uyarı mektubu.
Okuyup anlasın ve hayatına geçirsin diye Allah ın yazdığı uyarı mektubu.
Bizler bu mektubu anlamaya çalışmıyoruz.
Ölülere okuyoruz.
En çok Yasin suresini okuyoruz.
O zaman sadece Yasin süresini ele alalım.
Hepsini almaya kalksak okumaktan bıkarsınız.
Belki bende yazmaktan.

-----YASİN : 69. Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
-----YASİN : 70. Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

Görüyorsunuz ki Kur'an diriyi uyarmak için indirilmiştir.
Ölen zaten ölmüştür.
Yaşarken anlayıp okuyacağız ki;
Ölüme gitmeden önce ne hazırlık yapmamız gerektiğini billelim.

-----YASİN : 21. "Sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir."

Kur'an ı ölüye okuyanlar ve para alanlar...
Bu hocalara Yasin 21 i sorun!
Çoğu bilemeyecek.
Bir kismide eveleyip, geveleyecek...
Bu Ayete göre para alanların hiç birisi hidayete ermiş değil.
Sonra bu adamlardan din öğreniyoruz.
Kur'an dan haberi olmayan bu sözde hocalar uyduruk hadislerden başka ne öğretebilirler...

----YASİN : 6. Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

Atalarımız Kur'an dan uzaklaşmış ve gaflet içerisinde kalmış.
Bizlerde gaflet içerisinde kalmış bir atanın dinini yaşıyoruz.
FATIR 22 de Allah '''Sen kabirlerdekilere işittiremezsin!''' buyurmasına rağmen bu sözde hocalar işittirdiklerini iddia ediyorlar.
Yani Peygamberimiz Kur'an a göre işittiremiyor.
Bunlar uyduruk hadislere göre işittiriyor.

-----YASİN : 10. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

Uyarıyoruz;
Kur'an a bakmak yerine ''sen kimsin'' diyorlar.

-----YASİN : 11. Sen ancak zikre (Kur'an'a) uyan ve görmeden Rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

Adamlar Kur'an ı ölüler kitabı yapmışlar.
Kur'an a bu şekilde inanıyorlar.
Yani ne söylersen söyle Kur'an a uymayanlar için boş...

-----YASAİN : 34. Biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.
-----YASİN : 35. Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?

Bu Ayetleri duyan ölüler;
Herhalde kalkıp şükredecekler.

-----YASİN : 38. Güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). İşte bu, azîz ve alîm olan Allah'ın takdiridir.
-----YASİN : 39. Ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. Nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.
-----YASİN : 40. Ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. Her biri bir yörüngede yüzerler.

Tamda ölülerin öğrenmesi gereken Ayetler.
Gerçi onlarında çoğu bu Ayetleri yaşarken anlamadan okudular ve ölülere okudular.

-----YASİN : 46. Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

Tabiki yaşayanlar yüz çevirmiş.
Allah bu yüz çevirenleri yaşayanlara, onlarda yüz çevirmesin diye bildirmiş.

-----YASİN : 60. "Ey Adem oğulları! Size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır" demedim mi?
-----YASİN : 61. "Ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur" demedim mi?
-----YASİN : 62. Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

Yasin 60 ve 61 Ayetleri öldükten ve mahşerde dirildikten sonra sorulacak sorular.
Buna ne cevap verecekler.
''Biz Kur'an ı anlamadan ölülere okuduk''
Allah ZUHRUF 3 te ise ''Biz, anlayıp düşünmeniz içi indirdik'' buyurmaktadır.

-----YASİN : 68. Kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. Hiç düşünmüyorlar mı?

Bu Ayetide ölüler düşünecek herhalde...

-----YASİN : 72. Bu hayvanları onların emrine verdik. Onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.
-----YASİN : 73. Bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. Hâla şükretmezler mi?

Ölüler kalkıp bu Ayetlere şükredecekler herhalde...

-----YASİN : 77. İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.
-----YASİN : 80. Yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran O'dur. İşte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.

Bu bilgilerde ölü ile alakalı olsa gerek.
Yaşarken düşünmeyen adam,
Ne zaman düşünecek....

Konuya Ölülere en çok okunan Yasın Suresi çerçevesinde yaklaştık.

'''Kur'an ı ölülere okumuyoruz. Onun sevabını gönderiyoruz''' diyorlar.

Tabi onlar söylüyor.
Allah söylemiyor!

 
  Bugün 5 ziyaretçi (338 klik) kişi burdaydı!  
 

Allah'ım! Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol