ZORLA SEVDİRMEK OLURMU 
        Demokrasi! İnsanların, başkalarının haklarına tecavüz edilmedikçe, hür yaşamalarıdır. Demokrasi! Nasıl idare edilmek isteniyorsa, o şekilde idareci seçilmesidir.

        İnsanlar istediği idareciyi seçer. İdareciler seçmenin isteği doğrultusunda devleti idare ederler.                                      

        Laiklik! Din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. Devlet din ile yönetilmez. Devlet ise dine karışmadığı gibi, insanların dinlerini rahatça yaşamaları için teminattır.
       Bu gün Amerika dan al Avrupa, Afrika, Kanada ve uzak doğu ülkeleri bu şekilde uygular.

       Şimdi birileri başörtüsüne yasak koyup kamusal alanın dışına iterse. Bu demokrasi dışı eylemi hangi kategoriye sığdırabilirsiniz! Ya bunu Laiklik adı altında yapmaya kalkarsanız. Kendinizi bu insanlara nasıl sevdirebilirsiniz. Bu insanların bedenlerini mahkum edebilirsiniz ama kalplerini nasıl kazanacaksınız. Hatta nefretlerini kazanacaksınız.
        Sistemi sizin emellerinize alet edeceksiniz. Sizin yüzünüzden sistem insanların nefretini kazanacak. Gün gelecek bu nefretin altında boğulacaksınız.

        İnançlı insanların ne Laiklikten, nede Demokrasiden bir şikayetleri yok. Şikayet ve nefret Laikliği ve Demokrasiyi kendi çıkarlarına merdiven ve kalkan yapanlaradır.

       Başörtülü giremez diyorsunuz, ama başörtülünün oğlunu savaşa gönderiyorsunuz. Dinin bir emri olan başörtüsünü kamusal alana sokmuyorsunuz, fakat dinin başka bir emri kurban derilerini kamusal alana sokuyorsunuz. Hatta zor ve güç kullanarak. Neden! Çünkü onda maddi menfaat var.
        Bu ülkede yaşayan, acık gezeninde kapalı gezeninde, sağcının da solcunun da, Müslüman’ın da gayri Müslim’in de, Laz’ın da Kürt’ün de  T.C. vatandaşlığı altında özgürce yaşama hakkına sahiptir. Ayni devlet ayni bayrak. Cumhuriyet, Laiklik ve Demokrasi teminatımızdır. Kimsenin tekelinde değil, kimsenin tapulu malı değil. Her T.C. vatandaşına aynı mesafededir.

        Birbirimizle kavga ettiğimiz sürece, ileriye adım atacak zamanımız kalmıyor. Alem ilimle uğraşırken, biz kendi kendimizi harcıyoruz. Dünyaya hükmetmiş bir Osmanlı devletinin torunlarıyız. İnsan haklarına tecavüz edilmedikçe, herkes özgür ve inandığı gibi yaşasın. Birlikteliğimiz! Birbirimize olan saygıdan geçer. Hepimizin dedeleri bu ülke için kan akıttı. Hepimizin dedeleri bu devleti kurdu.
        Bu vatan hepimizin,

        Hepimiz vatan için elele.

                                             Ali Ekşi