-----TEVBE : 18. Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte doğru yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır.

Yani bu iş bir görevdir. Sevap kazanma işi değildir.
Kendinize ev ve araba alıyorsunuz.
Peki sevap kazanıyormusunuz.
Hayır.
İşte mescitlerde her Müslümanın kendi ihtiyacı olduğu için ve kendisi faydalandığı için yapılır.
Allah mescitlerin imarında israfa gidilmesin diye sevap vereceğini söylemez.
Buna rağmen mescitlerimiz de;
İhtiyaç olmamasına rağmen, minareler kubbeler, süslemeler, avizeler, gereksiz mermerlerle yapılarak israfa yol açılır.
Bir mescidin maliyeti birken, ona çıkartılır.

Fakat sadakalar başkalarının ihtiyacı olduğu için verilir.
İnsan vermiş olduğu sadakadan faydalanamaz;
Sadece Allah ın rızasını kazanmak için verir.

-----TEVBE : 60. Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.

Hocamızın birinci iftirası!
Sadakaları camiye istedi.
Sadakanın ne kadar sevap olduğunu söyledi.
Bu doğru.
Fakat sadakaları cami imarında kullanmak istemesi ve bunu Allah emretmiş gibi söylemesi Allah a iftiradır.

-----A'RAF : 34. Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler.

Hocamızın ikinci iftirası!
Araf 34 gibi 20 Ayet olmasına rağmen;
''sadaka ömrü uzatır'' dedi.
Bunun birde Hadis olduğunu söyledi.
Yani hem Peygamberimize iftira, hemde Allah a iftira.

İşin kısası;
Bir Hutbede Allah a iki iftira atan imamın arkasında namaz kıldık.
Allah kabul eylesin...

-----YUNUS : 69. De ki: Allah hakkında yalan uyduranlar asla kurtuluşa eremezler.