EN'AM : 73 - Gökleri ve yeri, yerli yerince yaratan O'dur. Bir şeye "ol" dediği gün hemen oluverir. O'nun sözü haktır. "Sûr"a üfürüldüğü gün de mülk ancak O'nundur. O, gizliyi ve açığı bilendir. O, hikmet sahibi, her şeyden haberdardır.

KEHF : 99 - Biz o gün (kıyamet günü) onları bırakıvermişizdir. Dalgalar halinde birbirlerine girerler, Sûr'a da üfürülmüştür. Böylece onların hepsini bir araya toplamışızdır.

TAHA : 101 - Devamlı o azabın altında kalacaklar. Kıyamet günü onlar için, bu ne fena bir yüktür!
TAHA : 102 - Sûr'a üfürüleceği gün ki biz suçluları o gün, (gözleri korkudan) göğermiş olarak mahşerde toplayacağız.

MÜ'MİNUN : 101 - Sûr'a üflendiği zaman aralarında artık ne soysop (çekişmesi) vardır, ne de birbirlerini soruşturacaklardır.

NEML : 87 - Sûr'a üfürüldüğü gün Allah'ın diledikleri müstesna göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler.

YASİN : 51 - Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.

ZÜMER : 68 - Ve sûra üflenmiştir. Göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yıkılmıştır. Ancak Allah'ın dilediği müstesna. Sonra ona bir daha üflenmiştir. Bu defa da hep onlar kalkmışlar bakıyorlardır.

KAF : 19 - Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, "Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir." denir.
KAF : 20 - Sur'a üfürülür, işte bu, tehdid(in gerçekleşme) günüdür.
KAF : 21 - Her can, kendisiyle beraber bir sevk memuru ve bir şahid bulunduğu halde gelir.

HAKKA : 13 - Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,
HAKKA : 14 - Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman,
HAKKA : 15 - İşte o gün olacak olur.
HAKKA : 16 - O gün gök yarılmış, sarkmıştır.

MÜDDESSİR : 8 - O sûra üflendiği zaman,
MÜDDESSİR : 9 - İşte o gün pek zorlu bir gündür.
MÜDDESSİR : 10 - Kâfirler için hiç kolay değildir.

NEBE : 17 - Kuşkusuz o hüküm günü kararlaştırılmış bir vakit olmuştur.
NEBE : 18 - O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.

MEAL : ELMALILI M. HAMDİ YAZIR ALİ EKŞİ