ALİ EKŞİ - İMTİHAN OLUYORUZ - İMTİHANINIZI KAYBETMEYİN
  Salih
 
SALİH İLE İLGİLİ AYETLER
 
 

ARAF : 74 - Düşünün ki (Allah) Âd'dan sonra sizi hükümdarlar kıldı. Ve yer yüzünde sizi yerleştirdi: O'nun düzlüklerinde saraylar yapıyorsunuz, dağlarında evler yontuyorsunuz. Artık Allah'ın nimetlerini hatırlayın da yeryüzünde fesatçılar olarak karışıklık çıkarmayın.

 

TEVBE SURESİ

72 - Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur.

73 - Ey Peygamber, kâfirlerle ve münafıklarla savaş. Onlara karşı katı ol. Onların varacakları yer cehennemdir ve orası ne kötü bir yerdir.

74 - Onlar, kötü bir şey söylemedik, diyerek Allah'a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm'a girdikten sonra yine kâfirlik ettiler. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaları için Allah'ın, Resulü ile onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Yok yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz.

75 - Yine onlardan kimi de Allah'a şöyle ahdetmişlerdi: "Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz." diye söz vermişlerdi.

76 - Ne zaman ki, Allah lutfedip onlara ihsanda bulundu, onlar da cimrilik edip yüz çevirdiler ve zaten yan çizip duruyorlardı.

77 - Allah'a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi.

78 - Allah'ın, onların sırlarını da, fısıltılarını da bilip durduğunu ve Allah'ın bütün bilinmeyenleri bildiğini hâlâ öğrenemediler mi?

79 - Müminlerden zekâttan fazla olarak kendi gönülleriyle bağışta bulunanlara, bir de güçlerinin yettiğinden fazlasını bulamayanlara bakıp da onlarla alay edenleri Allah, maskaraya çevirmiştir. Onlara pek acıklı bir azap vardır.

 

HUD : 89 - "Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz sakın sizi, Nuh kavminin veya Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelen musibetler gibi bir musibete uğratmasın. Lut kavmi de sizden uzak değildir.

 

İBRAHİM : 9 - Sizden öncekilerin; Nuh, Âd ve Semûd kavimlerinin ve onlardan sonra gelenlerin haberleri size gelmedi mi? Onları, Allah'tan başkası bilmez. Peygamberleri onlara mucizeler getirdi de onlar ellerini ağızlarına koydular ve dediler ki: "Biz sizinle gönderileni inkâr ettik ve bizi çağırdığınız şeyden de şüphe ve endişe içindeyiz."

 

HAC : 42 - (Ey Muhammed!) Eğer seni (müşrikler) yalanlıyorlarsa bil ki onlardan önce Nûh kavmi, Âd ve Semûd (kavimleri de kendi peygamberlerini) yalancı saydılar.

 

FURKAN : 38 - Ad'ı, Semud'u, Ress halkını ve bunlar arasında daha bir çok nesilleri de (inkârcılıkları yüzünden helak ettik)

FURKAN : 39 - Onların herbirine misaller getirdik; (ama ögüt almadıkları için) hepsini kırdık geçirdik.

 

NEML : 45 - Andolsun ki, Allah'a ibadet edin diye Semud'a da kardeşleri Salih'i gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki zümre oluverdiler.

NEML : 46 - Salih dedi ki: "Ey benim kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Ne olur Allah'a istiğfar etseniz, belki rahmetine ulaşırdınız."

NEML : 47 - Cevap verdiler: "Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık." Salih: "Size çöken uğursuzluk (sebebi) Allah katında (yazılı)-dır. Belki siz imtihana çekilen bir kavimsiniz" dedi.

NEML : 48 - O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.

NEML : 49 - Allah'a and içerek birbirlerine şöyle dediler: "Gece ona ve ailesine baskın yapalım; sonra da velisine, 'Biz o ailenin yok edilişi sırasında orada değildik, inanın ki doğru söylüyoruz' diyelim."

NEML : 50 - Onlar böyle bir tuzak kurdular, biz de kendileri farkında olmadan onların planlarını altüst ettik.

NEML : 51 - İşte bak! Tuzaklarının akibeti nice oldu: Onları da, kavimlerini de toptan helak ettik.

NEML : 52 - İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

NEML : 53 - İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.

 

ANKEBUT : 38 - Ad ve Semud'u da (helak ediverdik). Sizin için, (onların başına nelerin geldiği) oturdukları yerlerden apaçık anlaşılmaktadır. Şeytan onlara yaptıkları işleri güzel gösterip onları doğru yoldan çıkardı. Oysa bakıp görebilecek durumdaydılar.

 

SAD : 12 - Onlardan önce Nuh kavmi, Âd kavmi ve saltanat sahibi Firavun da yalanlamışlardı.

SAD : 13 - Semûd kavmi, Lut kavmi ve Eykeliler (Şuayb kavmi) de yalanlamışlardı. İşte o çeşitli partiler bunlardır.

SAD : 14 - Hepsi de gönderilen peygamberleri yalanladılar da azabım böyle hak oldu.

 

MÜ'MİN : 30 - O iman etmiş olan kimse de: "Ey kavmim! Doğrusu ben sizin hakkınızda Ahzab (önceki çeşitli toplumlar)ın günleri gibi bir günden korkuyorum."

MÜ'MİN : 31 - "Nuh Kavmi'nin, Âd'ın, Semud'un ve daha sonrakilerin maceraları gibi (bir günün geleceğinden korkuyorum). Allah, kulları için bir zulüm istemez."

 

FUSSİLET :  13 - Eğer onlar, yine yüz çevirirlerse de ki: "Ben sizi Âd ve Semud'un başına gelen yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyardım."

FUSSİLET : 14 - Onlara Allah'tan başkasına kulluk etmeyin diye önlerinden ve arkalarından peygamberler geldiği zaman: "Eğer Rabbimiz dileseydi mutlaka melekler indirirdi. Biz sizin tebliğ için gönderildiğiniz şeylere inanmayız." dediler.

FUSSİLET : 17 - Semûd kavmine gelince, biz onlara doğru yolu gösterdik. Fakat onlar körlüğü doğru yola tercih ettiler. Bunun üzerine kazandıkları kötülük yüzünden alçaltıcı azabın yıldırımı onları çarpıverdi.

 

KAF : 12 - Onlardan önce Nuh'un kavmi, Ress halkı ve Semûd da yalanlamıştı.

KAF : 13 - Âd, Firavun, Lût'un kardeşleri de (yalanladılar).

KAF : 14 - Eyke halkı ve Tübbâ kavmi de, bunların hepsi peygamberleri yalanladılar da (onlara) azabım hak oldu.

 

ZARİYAT : 43 - Semud kavminin helâkinde de bir ibret vardır. Hani onlara: "Belirli bir süreye kadar dünyadan yararalanıp, geçinin!" denmişti.

ZARİYAT : 44 - Onlarsa Rablerinin emrine karşı büyüklük tasladılar. Bunun üzerine kendilerini, bakıp dururlarken yıldırım yakalayıp, çarptı.

ZARİYAT : 45 - Artık onlar, ne kendi kendilerine ayağa kalkabildiler, ne de yardım gördüler.

 

NECM : 50 - O, helak etti önce gelen Âd'ı.

NECM : 51 - Ve Semûd'u da bırakmadı.

NECM : 52 - Önceden de Nuh kavmini (helak etmişti), çünkü onlar zulmetmiş ve azmıştı.

 

KAMER SURESİ

23 - Semûd da o uyarıları yalanladılar.

24 - "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz." dediler.

25 - "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).

26 - Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

27 - Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol.

28 - Onlara suyun aralarında paylaştırılacağını haber ver; her içene düşen miktar, hazır kılınmıştır.

29 - Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.

30 - Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu.

31 - Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.

32 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

 

HAKKA : 4 - Semûd ve Âd, kapılarını çalacak olan o felaketi yalan saymışlardı.

HAKKA : 5 - Semûd kavmi korkunç bir sesle yok edildi.

HAKKA : 6 - Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir fırtına ile yok edildiler.

 

BURUC : 17 - O orduların kıssası sana geldi mi?

BURUC : 18 - Yani Firavun ve Semud'un?

BURUC : 19 - Fakat o inkarcılar hâlâ bir yalanlama içinde.

BURUC : 20 - Oysa Allah onları arkalarından kuşatmıştır.

 

FECR : 6 - Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?

FECR : 7 - Sütunlar sahibi İrem'e?

FECR : 8 - Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

FECR : 9 - Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?

FECR : 10 - Kazıklar sahibi (güçlü, kuvvetli) Firavun'a?

FECR : 11 - Bunlar ülkelerde azmışlardı.

FECR : 12 - Oralarda çok bozgunculuk yapmışlardı.

FECR : 13 - Bu yüzden Rabbin onların üstüne azap kamçısı yağdırdı.

FECR : 14 - Kuşkusuz Rabbin her an gözetlemededir.

 

ŞEMS : 11 - Semud, azgınlığıyla Hakk'ı yalanladı,

ŞEMS : 12 - En azgınları ileri atılınca,

ŞEMS : 13 - Allah'ın Rasulü (Salih peygamber) onlara: "Allah'ın devesini ve onun su nöbetini gözetin." demişti.

ŞEMS : 14 - Fakat onlar peygamberi yalanlayıp deveyi kestiler. Rableri de günahlarını başlarına geçiriverdi de orayı dümdüz etti.

ŞEMS : 15 - Öyle ya, Allah bu işin sonundan korkacak değil ya.

 

MEAL : ELMALILI M. HAMDİ YAZIR                       ALİ EKŞİ

 
  Bugün 5 ziyaretçi (379 klik) kişi burdaydı!  
 

Allah'ım! Ancak Sana kulluk eder ve ancak Senden yardım dileriz.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol