ANKEBUT : 24 - Kavminin (İbrahim'e) cevabı ise, "Onu öldürün, yahut yakın!" demelerinden ibaret oldu. Ama Allah onu ateşten kurtardı. Doğrusu bunda, iman eden bir kavim için ibretler vardır.
ANKEBUT : 32 - (İbrahim) dedi ki: "Ama orada Lut var!" Şöyle cevap verdiler: "Biz orada kimlerin bulunduğunu çok iyi biliyoruz. Onu ve ailesini elbette kurtaracağız. Yalnız karısı müstesna; o geride (azabda) kalacaklar arasındadır. "
ANKEBUT : 33 - Elçilerimiz Lut'a gelince, onlar hakkında tasalandı. Ve onlar(ı düşünmesi) sebebiyle takatten düştü. O'na: "Korkma, tasalanma! Çünkü biz seni de, aileni de kurtaracağız. Yalnız (azabda) kalacaklar arasında bulunan karın müstesna" dediler.
ANKEBUT : 34 - "Biz şüphesiz bu memleket halkının üzerine, yoldan çıkmalarına karşılık (feci) bir azab indireceğiz."(dediler).
SAFFAT : 97 - Onlar: "Haydin onun için bir yapı yapın da onu ateşe atın." dediler.
SAFFAT : 98 - Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini daha alçak düşürdük.
SAFFAT : 114 - Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik.
SAFFAT : 115 - Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
SAFFAT : 139 - Şüphesiz Yunus da gönderilen peygamberlerdendir.
SAFFAT : 140 - Hani o bir zaman dolu bir gemiye kaçmıştı.
SAFFAT : 141 - (Oradakilerle) kur'a çekmiş de kaydırılanlardan (yenilenlerden) olmuştu.
SAFFAT : 142 - Derken (denize atılmış ve) kendisini balık yutmuştu. (Kendi nefsini) kınıyordu.
SAFFAT : 143-144 - Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı, yeniden dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı.
SAFFAT : 145 - Biz onu hasta bir halde bir alana çıkardık.
SAFFAT : 146 - Üzerine kabak cinsinden bir ağaç bitirdik.
SAFFAT : 147 - Biz onu (Yunus'u) yüz bin veya daha çok insana peygamber olarak gönderdik.
MEAL : ELMALILI M. HAMDİ YAZIR ALİ EKŞİ