MERYEM : 51 - Kur'ân'da Musa'yı da an; Şüphesiz ki o, ihlaslı bir kuldu ve gönderilmiş bir peygamberdi.
MERYEM : 52 - Biz ona Tur dağının sağ yanından seslendik ve onu hususi bir konuşmada bulunmak üzere kendimize yaklaştırdık.
MERYEM : 53 - Rahmetimizden de ona, kardeşi Harun'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. Meâl-i Şerifi

TAHA
24 - "Firavun'a git, çünkü o hakikaten azdı."
25 - Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver,
26 - İşimi kolaylaştır,
27 - Dilimden düğümü çöz
28 - Ki, sözümü iyi anlasınlar.
29 - Bir de bana ailemden bir vezir ver.
30 - Kardeşim Harun'u (ver).
31 - Onunla arkamı kuvvetlendir.
32 - (Elçilik) işimde onu bana ortak et.
42 - Sen kardeşinle birlikte mucizelerimle git. İkiniz de beni anmakta gevşeklik etmeyin.
43 - Firavun'a gidin, çünkü o gerçekten azdı.
44 - Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar.
45 - (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız" dediler.
46 - Allah buyurdu ki: "Korkmayın, zira ben sizinle beraberim, işitir ve görürüm."
47 - Hemen gidin de Firavun'a deyin ki: "Biz Rabbinin (sana gönderilen) elçileriyiz. Artık İsrailoğulları'nı bizimle gönder, onlara azab etme; biz sana Rabbinden bir mucize ile geldik. Selam doğru yolda gidenleredir."
48 - "Bize kesin olarak vahyolundu ki, azab şüphesiz (gerçeği) inkâr edip ona sırt çevirenleredir."
69 - "Sağ elindekini atıver, o, onların yaptıklarını yutar. Çünkü onların yaptıkları ancak bir büyücü tuzağıdır. Büyücü ise, her nerede olursa olsun başarıya ulaşamaz."
70 - Sonunda bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, "Musa ile Harun'un Rabbine iman ettik" dediler.
90 - And olsun ki Harun daha önce onlara: "Ey kavmim! Siz bununla (buzağı ile) imtihana çekildiniz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahmân'dır. Gelin bana uyun ve emrime itaat edin" demişti.
91 - Onlar (cevap olarak şöyle) demişlerdi: "Musa bize dönüp gelinceye kadar, biz ona tapmaya elbette devam edeceğiz."
92 - (Musa gelince kardeşine şöyle) dedi: "Ey Harun! bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit, seni engelleyen ne oldu?"
93 - "(Neden) benim yolumu takip etmedin, benim emrime karşı mı geldin?"
94 - Harun: "Ey anamın oğlu! Sakalımı ve başımı (saçımı) tutma. Ben senin 'İsrailoğulları arasında ayrılık çıkardın, sözüme bakmadın' diyeceğinden korktum." dedi.

ENBİYA : 48 - Yemin olsun ki, Musa ve Harun'a eğriyi doğrudan ayıran kitabı, takva sahibleri için bir ışık ve öğüt olarak verdik.

MU'MİNUN : 45 - Sonra birtakım âyetlerimiz ve açık bir ferman ile Musa'yı ve kardeşi Harun'u gönderdik.
MU'MİNUN : 46 - Firavun'a ve ileri gelenlerine de (gönderdik). Bunun üzerine onlar kibire kapıldılar ve ululuk taslayan zorba bir kavim oldular.
MU'MİNUN : 47 - Onun için: Biz, dediler, "kavimleri bize kölelik ederken bizim benzerimiz olan bu iki adama inanacak mıyız?"
MU'MİNUN : 48 - Böylece onları yalanladılar, bu yüzden de helâk edilenlerden oldular.

FURKAN : 35 - Andolsun ki Musa'ya kitap verdik, kardeşi Harun'u da ona yardımcı yaptık.
FURKAN : 36 - "Haydi âyetlerimizi yalan sayan o kavme gidin" dedik. Sonunda (yola gelmediklerinden) onları yerle bir ettik.

ŞUARA : 10 - Bir vakit de Rabbin, Musa'ya nida edip "Git o zalim kavme" dedi.
ŞUARA : 11 - "Firavun kavmine, hâlâ sakınmayacaklar mı?"
ŞUARA : 12 - (Musa) şöyle seslendi: "Ya Rab! Doğrusu ben korkarım ki beni yalancı sayarlar."
ŞUARA : 13 - "Ve göğsüm daralır, dilim dönmez, onun için Harun'a da elçilik ver."

KASAS : 33 - Musa dedi ki: "Rabbim! Ben onlardan birini öldürmüştüm, beni öldürmelerinden korkuyorum."
KASAS : 34 - "Kardeşim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu da beni doğrulayan bir yardımcı olarak benimle birlikte gönder. Zira bana yalancılık ithamında bulunmalarından endişe ediyorum."
KASAS : 35 - Allah buyurdu: "Seni kardeşinle destekliyeceğiz ve size öyle bir kudret vereceğiz ki, âyetlerimiz sayesinde onlar size erişemeyecekler. Siz ve size tabi olanlar üstün geleceksiniz."

SAFFAT
114 - Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik.
115 - Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
116 - Hem yardım ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular.
117 - Hem kendilerine o belli kitabı (Tevrat'ı) verdik.
118 - Kendilerini doğru yola çıkardık.
119 - Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam bıraktık:
120 - Selam olsun, Musa ile Harun'a.
121 - İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
122 - Çünkü onların ikisi de bizim mümin kullarımızdandı.

MEAL : ELMALILI M. HAMDİ YAZIR ALİ EKŞİ