AL-İ İMRAN : 143 - Andolsun ki siz ölümle karşılaşmadan önce onu arzuluyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz.
AL-İ İMRAN : 145 - Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kimseye ölmek yoktur. (Ölüm) belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini dilerse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükafatlandıracağız.
AL-İ İMRAN : 156 - Ey iman edenler! Sizler inkâr edenler ve yeryüzünde sefere veya savaşa çıkan kardeşleri için: "Eğer bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi." diyenler gibi olmayın. Allah bunu, onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah, diriltir ve öldürür. Allah yaptıklarınızı görmektedir.
AL-İ İMRAN : 157 - Eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti, (sizin için) onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.
AL-İ İMRAN : 158 - Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
AL-İ İMRAN : 185 - Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir.

NİSA : 78 - Her nerede olursanız olun ölüm size yetişir, son derece sağlam kaleler içinde de bulunsanız yine kurtulamazsınız. Onlara bir iyilik erişirse "Bu, Allahtandır" derler, bir kötülüğe uğrarlarsa, "Bu, senin yüzündendir." derler. Ey Muhammed! De ki: "Hepsi Allah'tandır." Bu topluma ne oluyor ki, hiç söz anlamaya yanaşmıyorlar?

EN'AM : 61 - O, kulları üzerinde hükümranlığı sürdürür ve size koruyucular gönderir, sonunda sizden birinize ölüm geldiği vakit elçilerimiz, hiç eksiklik yapmadan, onun canını alırlar.

İBRAHİM : 15 - (Peygamberler, düşmanlarına karşı) fetih istediler, ve her zorba inatçı hüsrana uğradı.
İBRAHİM : 16 - Ardından da Cehennem vardır, orada kendisine irinli su içirilecektir.
İBRAHİM : 17 - Onu yutmaya çalışacak, fakat boğazından geçiremeyecek ve her yandan ona ölüm gelecek, fakat o ölemez. Arkasından da çetin bir azab gelecektir.

HİCR : 97 - Gerçekten biliriz ki, onların söylediklerine göğsün daralıyor.
HİCR : 98 - O halde Rabbini hamd ile tesbih et. Ve secde edenlerden ol.
HİCR : 99 - Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.
HİCR : 35 - Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz

MÜ'MİNUN : 12 - And olsun biz insanı, çamurdan, bir sülâleden (süzülüp çıkarılmış çamurdan) yarattık.
MÜ'MİNUN : 13 - Sonra onu emin ve sağlam bir karargahta (rahimde) nutfe (sperma) haline getirdik.
MÜ'MİNUN : 14 - Sonra nutfeyi bir alaka (embrio) yarattık, derken o alakayı bir mudga (bir çiğnem et parçası halinde) yarattık, derken o mudgayı bir takım kemik yarattık, derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra onu diğer bir yaratık olarak teşekkül ettirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah, pek yücedir.
MÜ'MİNUN : 15 - Sonra siz bunun ardından, muhakkak ki öleceksiniz.

ANKEBUT : 57 - Her can ölümü tadacaktır. Sonunda bize döndürüleceksiniz.

LOKMAN : 34 - Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa (erkek veya dişi oluşunu, renk ve özelliklerini) O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.

FATIR : 15 - Ey insanlar! Siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise zengin ve her hamde lâyıktır.
FATIR : 16 - Eğer O dilerse sizi yok eder ve yerinize yeni bir halk getirir.
FATIR : 17 - Ve bu, Allah'a göre zor bir şey değildir.

ZÜMER : 30 - Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir.
ZÜMER : 31 - Sonra siz muhakkak kıyamet gününde Rabbinizin huzurunda birbirinizden davacı olacaksınız.
ZÜMER : 42 - Allah, o canları öldükleri zaman, ölmeyenleri de uyuduklarında alır. Sonra haklarında ölüm hükmü verdiklerini alıkor, diğerlerini de takdir edilmiş bir süreye kadar salıverir. Şüphesiz ki bunda düşünecek bir kavim için nice ibretler vardır.

DUHAN : 54 - İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.
DUHAN : 55 - Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler.
DUHAN : 56 - Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.

NECM : 42 - Ve şüphesiz en son varış, Rabbinedir.
NECM : 43 - Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.
NECM : 44 - Öldüren de dirilten de O'dur.

VAKİA : 60 - Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmez.
VAKİA : 61 - Böylece sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi bilmediğiniz bir yaratılışta tekrar var edelim diye (böyle yapıyoruz).
VAKİA : 83 - Can boğaza dayandığı zaman
VAKİA : 84 - Ki o zaman siz (ölmek üzere olana) bakar durursunuz.
VAKİA : 85 - Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
VAKİA : 86 - Eğer cezalandırılmayacak iseniz,
VAKİA : 87 - Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.

CUM'A : 6 - De ki: "Ey Yahudi olanlar! Eğer insanlar arasında yalnız sizin, Allah'ın dostları olduğunuzu sanıyorsanız, o halde ölümü temenni edin, doğru iseniz?"
CUM'A : 7 - Ama onlar, ellerinin (yapıp) öne sürdüğü (işler) yüzünden ölümü asla temenni etmezler. Allah zalimleri bilir.

MÜNAFİKUN : 10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın.

MÜLK : 1 - Mutlak hükümranlık elinde bulunan Allah, yüceler yücesidir ve O'nun her şeye gücü yeter.
MÜLK : 2 - O, hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır.

KIYAMET : 26 - Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,
KIYAMET : 27 - "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir.
KIYAMET : 28 - Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar.
KIYAMET : 29 - Bacak bacağa dolaşır..

ABESE : 17 - O kahrolası insan, ne nankör şey.
ABESE : 18 - O yaratan onu hangi şeyden yarattı?
ABESE : 19 - Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.
ABESE : 20 - Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.
ABESE : 21 - Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.

TEKASÜR : 1-2 - Çoklukla övünmek, sizi kabirlere varıncaya kadar oyaladı.

MEAL : ELMALILI M. HAMDİ YAZIR ALİ EKŞİ